Ceza hukukunun genel olarak konusu suçlar ve cezalardır. Toplumsal düzeni sağlama ve bireysel çıkarları koruma gereği, devleti bazı davranışları yapma veya bunlardan kaçınma konusunda bireylere emirler vermeye ve bunlara uymayanlar için yaptırımlar öngörmeye yöneltmiştir; bu bağlamda ceza hukuku, bu yasalar ile emirleri ve yaptırımları incelemektedir.
Ceza hukuku avukatı,
Ceza hukuku, ilkel ceza hukuku dönemi, müşterek ceza hukuku dönemi, yeni zamanlar ceza hukuku dönemi, çağdaş ceza hukuku dönemi olarak sınıflandırılmaktadır.
Ceza hukuku avukatları için Ceza hukukunun tarihsel dönüşümü, cezalandırmanın bir kişinin veya grubun kişisel, keyfi ve olaylara göre değişen takdirine bırakılmasından objektif, genel ve soyut kurallar uygulanarak yapılan cezalandırmaya doğru bir genel bir modernleşme eğilimi göstermiştir. Ülkemizde ise
Ceza hukuku avukatları cumhuriyetin ilanı ile birlikte özel hukuk alanında olduğu gibi ceza hukuku sahasında da önemli ve kökten bir devrim yaşanmış ve dönemin 1889 tarihli İtalyan Ceza Kanunu örnek alınmak suretiyle “Türk Ceza Kanunu” ihdas edilmiştir.
Yürürlüğe girdiğinden bu yana Türk Ceza Kanununda uygulamada rastlanan aksaklıkları gidermek üzere çok defalar birçok kanun maddesi değiştirilmiştir. Ceza hukuku hakkında bu alanda yoğunlaşmış,
ceza hukuku avukatı olarakta adlandırdığımız avukatlarımız ile hizmet vermekteyiz. Ceza hukuku 2005 yılına gelindiğinde gelişen süreç ve toplum ihtiyaçları ile teknolojik yeniliklerin günümüz hayatında önemli bir yer tutması nedeniyle Ceza Kanunun yeniden hazırlanması kararı akabinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlüğe girmiştir.
Ceza hukukunun iki temel işlevi vardır:
- Suçun işlenmesi halinde cezalandırma işlevi, yani cezalandırıcı işlev,
- Bu cezalandırma işlevi sırasında toplumu koruyucu işlev.